16 Ocak 2011 Pazar

Şimdi an’ına demirlenmek...


Oama’nın çok sevdiğim bir deyişi var, (Oama Ramtha olarak da bilinen varlıktır) “düşünmekten vazgeçip yaratmaya başlamayı öğrendim”
Bu çok önemli bir noktadır, ve arada da gerçekten fark vardır.Düşünmek, enerji kullanmaktır, ve karşımıza gelen durumlar karşısında güç kullanmaktır. İradeyle o ...durumu olmasını istediğimiz şekle getirmek için, yada gerçekten o durumdan özgürleşebilmek için, zorlamaktır. Bunu teyid edeceksiniz, bir sorun, zorlu bir durum, çözmek istediğiniz herhangi bir mesele ile karşı karşıyasınızdır, ve düşünürsünüz, hatta deyişi bile vardır, “boşa koydum almadı, doluya koydum tartmadı” yani her türlü olasılığı düşünürsünüz, ve sonuçta ne kadar yorulduğunuzu fark ettiniz mi? Sanki yerinizden kalkacak gücünüz yoktur, sanki 1 ton yükü sırtınızda taşımış gibisinizdir, ve gerçekten de farkı yoktur, enerji yorar, bir 1 ton yükü taşımakla sürekli düşünmek arasında fark yoktur. Hatta ben kendi deneyimimden düşünmenin beni cok cok daha zorladığını söyleyebilirim.

Düşüncenin ötesine geçmek, zihni genişletmek, oama’nında söylediği gibi yaratmaya başlamaktır. Zihin sizi düşünmeye itecektir, derin nefes alın, ve şimdi anına demirlenin. Şimdi tüm bu paylaşımlarla zihnimizi genişletiyoruz, düşüncenin ötesine genişliyoruz, ve düşünmek zorunda olmadığınızı fark ettiğinizde bunun ne kadar hafif ne kadar özgür ne kadar basit olduğunu keşfedeceksiniz, ve sonra yaratıcılığı paylaşmaya başlayacağız, ve yaratmanın ne kadar basit olduğunu keşfedeceksiniz. ben kendi deneyimimden nefes almayı, önceleri sadece sıkıştığım zamanlar yapıyordum, itiraf ediyorum, ne zaman takıldım, ne zaman sıkıştım, her şey üstüme yıkılmaya başladı ancak o zaman.o zaman nefesler almaya başlıyordum, ve şimdi’de olmayı hatırlıyordum. Ve sonra öyle bir noktaya geldim ki, ölüm ve kalım gibi. İşte o zaman elimde kalan tek şey sadece nefes almaktı, ve nefes aldım. Düşüncenin artık beni nasıl durdurduğunu, bloke ettiğini, yavaşlattığını anlamıştım, ama sanki takılıp kalmıştım, çıkamıyordum. Ve işte o noktada artık elimde kalan sadece nefes almaktı, ve nefes almak, ve aklıma düşünce geldiği anda yine nefes almaktan baska bir şey kalmamıştı…içimdeki sıkışmış olan tüm enerjiler öyle kısa bir zamanda dönüştü ki,bunu neden daha önce sürekli yapmadım dedim ve ben muhteşem bir şey keşfetmiştim. Yaratıcılıkla ilgili, enerjiyi hiç itmeden ve zorlamadan, yani dualiteyi kullanmadan/düşünmeden, yeni enerjiyle yaratmanın basitligini…her şey oradaydı zaten, her şey orada, niçin düşüneydim ki, niçin kendimi zorlayayıydım ki, bu eziyeti kendime niçin çektireydim ki…bunları anlamaya çalışmama gerek bile yoktu. Ve bunu bıraktığınızda anlamaya başlıyorsunuz, ilginç değil mi, paradoks gibi görünüyor ama değil.

Şimdi birlikte şimdi anına demirleneceğiz, bu bizi düşünmenin ötesine hemen ve o an’da genişletir ve bunu her an uygulayabilirsiniz. Ne kadar sık uygularsanız, zihniniz o kadar genişler, ve zihninizde tüm sorumluluğu almak zorunda kalmadığını gördüğünde çok rahatlayacaktır. Derin bir nefes alın, şimdi bu an’da tümüyle bedeninizde olun, kendinizi bedeninize demirleyin, nefes alın, ve hissedin bedeninizi, ellerinizi, gözlerinizi, tüm vücudunuzu hissedin. Oturduğunuz sandalyeyi yada koltuk hissedin, rahat mısınız, değil misiniz hissedin, tümüyle bedeninizde olun. Simdi oturduğunuz odayı fark edin, bakın tümüyle bedende olduğunuzda oturduğuz odayı, çevrenizde birileri olduğunu fark edersiniz. Tümüyle bedenlenin, etrafınızda birileri varsa farkında olun, ve sesleri duyun, çevreden gelen sesleri, dışarıdan gelen insan seslerini…geçen bir arabanın sesini, doğanın sesini…şehrin gürültüsünü…duyun, tüm sesleri duyun…Tümüyle hissetmek için izin verin kendinize, nefes alın. Bedeninizde oluşan bir ağrı varsa, yada bir rahatsızlık, hissedin, dışınıza atmaya çalışmayın. Bu şimdi anında kendinizin hiçbir parçasını dışarıda bırakmayın.

Her şey şimdi de başlar. Olduğunuz tüme, kendinize, tanrısallığınıza, ruhunuza adına ne demek istiyorsanız; ancak bu şimdi anından ulaşabilirsiniz. Tüm başka boyutlara, kristalin diyebileceğiniz yüksek bilinç boyutlarına ancak buradan ulaşabilirsiniz. Düşünerek değil, düşünerek başka boyutlara ulaşamazsınız, düşünerek olduğunuz tüm olamazsınız, ve düşünerek gerçekten yaratamazsınız.

Bu yüzden şimdi anında olun, kendinizi şimdiye çapalayın, ve bunu seçim sizindir elbette, ama sadece kendi perspektifimi paylasmak adına söylüyorum, bunu her an yapın, düşünmeyi bırakın, bırakın, her an nefes alın ve şimdi de olun, düşünceyi/zihni bilgisayarda bir program çalıştığınızda kullanın, bir hesabı aklınıza yazarken kullanın, arabanızı kullanırken kullanın, ve buna benzer şeyler için kullanın…o bunlar için programlanmıştır, onu tanrısallığınıza ulaşmak için kullanmayın, o bunu yapamaz, o bunu anlayamaz.

Düşüncenin ötesine geçtiğinizde ulaştığınız ses, tanrısallığınızın sesi, bilincinizin sesi olacaktır, ve bu sese ulaştığınızda sürekli o sesi mi dinliyorsunuz, yoksa başka seslerimi dinliyorsunuz, bedenin sesi, zihnin sesi, sürekli konuşan veçhelerin sesi….her an bunu farkındalığında olmanız gerekecektir…bu sizi tam uyanıklığa götürecektir, ve bu muhteşem sese ulaştığınızda bir daha uyumak istemeyeceksinizdir…ve bu her an tam farkındalıkta olmak demektir…
Sule devekaya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder