15 Ocak 2011 Cumartesi

Ben Kimim'den, Ben Benim'e


Ben kimim’den, ben benim’e…zihin hapishanesinden özgürlüğe açılan kapı…
Uyanış farkındalıkla başlar…Ve insan veçhe/benlik farkındalıkla birlikte kim oldugunun arayisina başlar. İste burada yuksek benligi/ust benligi ile baglanti kurar. Artik sadece bir insan olmadiginin, cok boyutlu bir varlik oldugunun, bir yuksek benligi oldugunun farkindadir, ve buyuk bir tutkuyla aramaya baslar ayri oldugu parcasini…ben kimim??? Yuksek benligi ile kurdugu baglanti yasami algilayisini degistirmeye baslar. Kendisiyle ilgili korkulari uzerinde calismaya baslar, zihninde programlanmis bir cok kalibi bu bilinc duzeyinde salıvermeye baslar. Her saliverme sonucu yuksek benligi ile baglantisi guclenir. Evrensel sevgiyi kalbinde hisseder. İnsan veçhe artik bir isikiscisi ve isigin savascisidir J Kisisel saliverme surecinden gecerken yuksek benliginin yol gostermelerini ve teyidini hisseder, zorlandigi anlarda hep eszamanli sevgi isaretleri alir…bu isaretleri insan vecheye gonderen sevgiyle onu bulmasini bekleyen yuksek benliktir. Ve Kryon’un soylemiyle “O, bulunmak istiyor…”

Ve yuksek benlik varlıgın ozunun yarattigi tum vecheler icinde en yuksek bilincte olan vechedir. yuksek benligin tamamlanma ve butunlenme yasaminda ilahi potansiyeli insan veçheyle butunleserek, yuvadan ayrilistan simdi anina tum parcalanmis benlikleri birlestirmek, iletisimin ve baglantisinin kesik oldugu tum cokboyutlu parcalariyla bir’lesmektir. İnsan veche zihnin yapisi icinde programlanmis oldugu ve oldugu gibi kabul ettiginin bile farkinda olmadigi inanc kaliplarini farkederer ve salivererek yuksek benligi ile bulusur. Ve yuksek benlik insan veçheyle birleştiğinde, varligin farkindalik duzeyi artik degismistir. Varlik tumolanla birliginin farkindaligini sadece kavramsal olarak degil, derin duzeylerde kucaklar. bu bilinc duzeyinde iyi ya da kotu, dogru yada yanlis, keder yada istirap yoktur, sadece deneyim vardir. Ve isigin ve karanligin ayni enerjinin iki farkli yansimasi oldugunun bilisi icinde tum savaslari salivermeye baslar, isik adina dahi olsa karanlikla savasmayi…varlik enerjinin ozunun notr oldugunu kavramistir ve tum parcalanmis benliklerini birlestirmeye baslar. Dunya yasamlarindan gelen enerjileri, dunya deneyimine dogmadan once deneyimledikleri, ruhsal ailesi… deneyimlenmis olan tum enerjiler, ve deneyimlenmemis olan tum enerjiler, gecmisin deneyimlenmemis tum potansiyelleri ve gelecegin deneyimlenmemis tum potansiyelleri…yani ifade etmis oldugu, ve ifade etmemis oldugu tum yaratilarini simdi anina, merkezine, yuvaya, yani insan bedeninde simdi aninda deneyimleyen bilince davet eder…gectigi bu surecte reddettigi, kendi olmadigi sandigi tum parcalarini kucaklamayi ogrenir. Bu aspektolojidir, ve tum parcalar gelmeye baslar.

Ve artik tum farkındalığı ile ozune baglanmistir, yuvadan ayrilistan itibaren tam ve butun olan, hic parcalanmamis olan kendi ozune, kendi kaynagina… Olmadigi sandigi hersey oldugunu anlar, ve onlari sevmeyi ogrenir. En sevgisiz kalmis parcalarinin en reddettikleri oldugunu, ve onlarin kendisinden nasıl kopuk oldugunu, ve icinde aglayan parcalarin onlar oldugunu…tum yaratilarini sevmeyi ogrenir, yarattigi herseyin ozundeki sevgiyi ve guzelligi gorur. En karanligin bile sevgiyle yaratilmis oldugunu…ve kendinin tum karanligini sevgiyle kabul eder, simdi anina, merkezine, onlari nefesle icine almayi, bedenlemeyi ogrenir. Yaratmis oldugu tum parcalarin simdi aninda ve guvenle ona donecegini anladiginda yaratma ve ifade etme korkusunu yerini kendini sinirlamadan, korkmadan ve oldugu gibi ifade etmeye birakir. Kendini sevmeyi ogrendiginde kendine koydugu tum sınırlı kontrolleri de birakmaya baslar. Yaratmis oldugu tum enerjilerden ozgurlestiginde bu ben benim ‘dir…ve oldugu herseyi yaratmis olan varlik, artik sadece oldugu seydir…neyse o…neyse o… Ve simdi zihni kendi yapisindan ozgurlestirmek ve cokboyutlulugunu tum sınırların otesinde deneyimlemek ve eger bunu secerse yeni enerjiyi dunyaya indirmek, ve kendi yasaminda deneyimlemek noktasindadir.

Zihin bir inanc sistemidir, ve bilinciniz tum inanc sistemlerinin otesinde oldugunu bilir, ve bunu deneyimlemek ister…tum inanc sistemlerinin sınırlarının otesinde dunya uzerinde kim oldugunun tam bilisi ve farkindaligi ile yasayamak…

Yasamlar boyu tutsak olunan zihin hapishanesinden, tekrar eden kalıplardan, ozgur…bu ruhun ozgurlugudur… Zihinden nasil ozgurlesebilegimizi, aspektolojiyi ; tum parcalanmis benliklerimizi nasil birlestirebilecegimizi, tıkanmıs enerjileri nasıl salıvereceğimizi, ve kendimiz uzerindeki kontrolleri nasil birakabilecegimizi paylasacagim “ben kimim’den…ben benim”e…” seminerine katilmak isterseniz lutfen bana ulasin…

Sonsuz sevgilerimle,
İnsan vechemin ismiyle sule devekaya…ve ozum; BEN BENİM…
ve sizin ozunuzde oyle…

sdevekaya@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder